KTS NİSAN AYI FAALİYETLERİ KAPSAMINDA KÜLTÜR VE MEDENİYETİMİZDE EĞİTİM ANLAYIŞI TEMEL ESERLER VE KLASİK METİNLER

KTS NİSAN AYI FAALİYETLERİ KAPSAMINDA KÜLTÜR VE MEDENİYETİMİZDE EĞİTİM ANLAYIŞI TEMEL ESERLER VE KLASİK METİNLER

27.04.2023 173

 

KÜLTÜR VE MEDENİYETİMİZDE EĞİTİM ANLAYIŞI TEMEL ESERLER VE KLASİK METİNLER

 

Okulumuz Nisan ayı KTS Faaliyetleri kapsamında İHL Meslek Dersleri Öğretmenimiz Latife Ergül, 26 Nisan 2023 Çarşamba günü saat 13:00’te  okul öğretmenlerimize yönelik konferans salonunda “Kültür ve Medeniyetimizde Eğitim Anlayışı Temel Eserler, Klasik Metinler” konusunda bir seminer verdi. Latife Ergül, konuşmasına ilk önce kültür ve medeniyet kavramlarını açıklayıp daha sonra hem Türk hem de İslam kültür ve medeniyetini sentez halinde sunarak eğitim tarihimizin en zirvede olduğu dönemde yetişen günümüzde isimlerini unuttuğumuz ancak asla unutulmaması gereken alimlerimiz ve eserleri hakkında bilgi verdi.  '' Karanlık çağ gerçekten karanlık mıydı ?'' adlı video izlenerek sunum son verdi.

             Oldukça verimli, etkin ve çok yönlü geçen seminerde okul öğretmenlerimiz de  soru cevap yöntemi ile  seminerin zenginleşmesini sağladılar.

             İHL Meslek Dersi öğretmenimiz Latife Ergül konuşmasında aşağıdaki konulara değindi:

 1.      KÜLTÜR VE MEDENİYET BİLGİSİ

    Kültür ve medeniyet kavramları daha önce Türkçede yokken Osmanlı Devleti’nin Batılaşma döneminde dilimize girmiştir. Ülkemizde ilk defa bu kavrları sosyolojik olarak ele alan ve tartışan düşünürümüz Ziya Gökalp’tir. Ziya Gökalp, kültür ve medeniyetin ayrı ayrı kavramlar olduğunu kabul etmiştir. Kültüre hars demiştir. Ona göre hars, milli olduğu halde medeniyet evrenseldir. Başlangıçta her kavmin harsı vardır. Hars yükseldikçe medeniyet doğmaya başlar.

              İbn-i Haldun’a göre tarihin, sosyolojinin ve antropolojinin konusu ümrandır. İslam, medeniyet ve kültürü tek kelimede ifade etmiştir: Ümran. Şu halde İslam düşüncesinde kültür ve medeniyet ayrımı yoktur. Bunun böyle olması doğaldır çünkü evrensel bir din olan İslamiyet, kültür ve medeniyeti evrenselliğe göre tanımlayacaktır.

 Türk Dil Kurumuna göre;

 Kültür: Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünüdür.

 Medeniyet: Toplum bilimi, uygarlık

 2.      KÜLTÜR VE MEDENİYETİMİZİN KAYNAKLARI

       Medeniyet bir amil, kültür ise sonuçtur, eserdir. Medeniyet, kültür yaratan düzendir. Medeniyet bir fabrika ise kültür imal edilen şeylerdir. Medeniyetin başlıca niteliği yaratıcılığı, kültürün ise yaratılmış olmasıdır. Her medeniyet bir değerler sistemidir. İnsan; inanan, düşünen ve tesir eden bir varlık olduğu için, bütün medeniyetlerin temelinde bir inanış, düşünce ve hareket sistemi vardır. Burada maddi kültürle manevi kültürün birbiriyle olan ilişkilerine dikkat çekilmektedir. Bu iki kültür birbirini etkilemektedir. Hiçbir medeniyet saf değildir. Hepsi birer sentezdir. Bugünkü Avrupa medeniyeti Grek ve Latin medeniyetinin terkibidir. Yunan ve Latin kültürü ise Hristiyanlık felsefesi, reform ve rönesanstan etkilenmiştir.

    Türkler ise iki defa medeniyet değiştirmiştir. IX. Ve X. Yüzyıllarda kendi istekleriyle Müslüman olmuşlardır ve İslam medeniyetine damgasını vurarak zamanın en ileri ve yerleşik devletlerinin kurmuşlardır.18. yüzyıldan itibaren de Türkler kendi istekleriyle Batı medeniyetine katılma çabası göstermişlerdir.

27-04-202327-04-202327-04-2023







İSLAM KÜLTÜR VE MEDENİYETİNİN KAYNAKLARI

*AKL-I SELİM: İnsanı ilahi emirler karşısında muhatap kılan akıl, ‘’akl-ı selim’’dir. Akl-ı selim, hüküm ve kararlarında doğruyu yanlıştan ayırma yetisidir.

*KUR’AN-I KERİM VE SÜNNET: İslam kültür ve medeniyetinin ana kaynaklarıdır. Toplumun uyması gereken kanun ve nizamlar Kur’an ve sünnette mevcuttur.

*HAVASSI SELİME(BEŞ DUYU): İnsanların sahip olduğu hislerdir. Görme, işitme, tatma, koklama, dokunma. Bu duyu organları vasıtasıyla elde edilen bilgiler İslam kültür ve medeniyetini şekillendiren bilim ve sanatın oluşmasında önemli katkı sağlamıştır.

*ÖRF VE ADETLER: Müslümanların hakim olduğu coğrafyalar farklı düşüncelerle ve uygulamalarla karşılaşmışlardır. Bunları hem etkilemiş hem de onların birikimlerinden etkilenmişlerdir.

*DİĞER KÜLTÜR VE MEDENİYETLER

 

2.  KÜLTÜR VE MEDENİYETİMİZİN ANALİZİ (DÜNÜ, BUGÜNÜ VE GELECEĞİ)

   İslam’ın yayılma sürecinde Medine döneminin Mekke döneminin daha başarılı olduğu görürüz. Bunun nedeni Mekke toplumunun homojen yapıda olması Medine toplumunun ise heterojen yapıda olmasıdır.

   Anadolu ve buraya gelen Türklerin durumu Medine’deki ilk dönem ile büyük benzerlikler göstermektedir. Bu bölge tarihin ilk dönemlerinden itibaren birçok medeniyete beşiklik etmiştir.

   Selçuklular ve Osmanlı Devleti hem bu toprakları Müslümanlaştırmışlardır hem de kendileri dairesi içine girdikleri İslam medeniyetinin bayraktarlığını yapmışlardır.

   Türk tarihinden gelen özellikler İslamiyet’in getirdiği dünya görüşü ve ahlak nizamı ile birleşerek Selçuklu Devleti’ni, Anadolu Selçuklu Devleti’ni, Osmanlı Devleti’ni ve Türkiye Cumhuriyetini kuran ruh ve şuuru oluşturmuştur.

   Türk tarihinin getirdiği medeniyet tecrübesi ve ’’Osmanlı Barışı‘’örneği günümüz dünyası için en önemli kılavuz olacaktır. Bir asra yakın süredir insanlığın yaşadığı birçok sıkıntı ve hastalık için bu tecrübeden önemli tedavi yolları çıkarılabilir.

 

3.  KÜLTÜR VE MEDENİYETİMİZDEN EĞİTİME YANSIMALAR

  Türk eğitim tarihi, Türklerin eğitim anlayışı ve uygulamalarını inceleyerek dönemsel özellikleri ve zaman içinde ortaya çıkan farklılıkları belgelerle ortaya koyar. Dönemsel özellik ve farklılıkların değerlendirilmesi, günümüz eğitim sorunlarının daha iyi anlaşılmasına ve çözülmesine yardımcı olur.

   Türk toplumunu etkilemiş iki olay, İslamiyet’in kabulü ve cumhuriyetin ilanı Türk eğitim tarihi açısından dönüm noktası olarak kabul edilmiştir. Buna göre Türk eğitim tarihi üç ana döneme ayrılır.

*İlk Türk Devletlerinde Eğitim

*İslamiyet’in Kabulünden Sonra Türklerde Eğitim

*Cumhuriyet Döneminde Eğitim

İslamiyet öncesi dönemde Türk devletlerinde üçü ön plana çıkar: Hunlar, Göktürkler, Uygurlar. Bunların eğitim görüş ve uygulamalarında görülen temel özellikler:

*Eğitim anlayışı ve uygulamaları toplumun yaşama biçimini etkisiyle şekillenmiştir.

*Eğitimde toplumun töresi çok önemlidir.

*örgün eğitim kurumlarının bulunduğunu gösteren kesin bir delil yoktur.

*Şiir, atasözü gibi sözlü edebiyat ürünlerinin halk eğitiminde önemli rolü vardır.

*Eski Türklerde mesleki eğitim önemlidir.

*Dışa dönük, akıncı, mert bir insan modeli olan alp tipine verilir.

  Din ve inanış, kültür ve uygarlığın oluşmasında rol oynayan temel unsurlardandır. Nitekim İslamiyet’in kabulünden önceki Türk toplumlarının siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel yapılarının şekillenmesinde de din ve inanışın önemli bir rolü vardır.

   İslamiyet’i kabul eden Karahanlılar döneminde Türklerin toplum yapısında önemli değişiklikler olmuş; eski Türk kültürü ile İslam kültürünün kaynaşması sonucunda Türk-İslam kültürü ortaya çıkmıştır. İslamiyet’in kabulünden sonra sosyal, siyasi, ve ekonomik alanlardaki önemli değişimlerin doğal bir sonucu olarak eğitim anlayışı ve uygulamaları da değişmiştir.

  Eski Türklerdeki töreye dayalı eğitim anlayışı Karahanlılar döneminde değişime uğramı, İslam dini ve kültürünün öğretilmesi amacıyla dönemin en önemli örgün eğitim kurumları olan medreseler açılmıştır.

   Karahanlılar döneminde örgün eğitim kadar yaygın eğitime de önem verilmiştir. Meslek eğitiminin çocuk yaşlarda başlamasına dikkat edilmiştir.

   Selçuklular döneminde Nizamiye Medreseleri açılmış; birçok şehir, bilim ve kültür merkezi haline gelmiştir. İlk dönemlerinde eski Türk geleneklerini sürdüren Selçuklular üzerinde zamanla Arap ve Fars kültürünün etkisi artmıştır. Selçuklu dönemi eğitim kurumları içinde medreseler, ahilik ve atabeylik ön plana çıkmaktadır.

   Geleneksel Osmanlı eğitim sitemi dini temele dayanır. Devletin, sivil eğitim kurumları üzerinde herhangi bir denetim ve kontrol yoktur. Eğitim yöntemi esas olarak nakilci ve ezbercidir. Tanzimat dönemine kadar eğitim her düzeyde ücretsizdir.

    Osmanlı Devleti, kuruluşundan itibaren eğitim ve bilime büyük önem vermiştir. Bu uygun ortamda daha önceki Türk devletlerinden örnek alınan medreseler Osmanlılarda da gelişerek varlığını sürdürmüştür. Osmanlı Devleti’nde ilk medrese Orhan Gazi tarafından İznik’te Orhaniye medresesi adıyla kurulmuştur.

 

27-04-202327-04-202327-04-2023

 

1.  EĞİTİME KATKIDA BULUNAN DÜŞÜNÜRLER

KAŞGARLI MAHMUT: Bilinen en eski Türk dili araştırmacısıdır. Divanü Lügati’t-Türk adlı eserini yazdı. Türkçenin il sözlük ve dil bilgisi kitabıdır.

İBNİ SİNA: Mantık, Matematik, Astronomi eğitimi gördü. Bir süre tıpla ilgilendi. Özellikle hastalıkların yayılış nedenlerini araştırdı. Fizik ve Felsefede ilgi alanındaydı. Bilimlerin sınıflandırılması ile ilgili çalışmalar yaptı. El-Kanun Fi’t Tıb yazmış olduğu eserdir.

BALASAGUNLU YUSUF HAS HACİP: Edip, şair ve devlet adamıdır. Kutadgu Bilig adlı eseri yazmıştır. Türklerin ahlak, hukuk ve devlet yönetimi ile ilgili törelerini dile getirdi.

AHMET YESEVİ: Mutasavvıf ve şairdir. Hikmet adı verilen öğretici şiirleriyle tanındı. Anadolu‘da Türk nüfusunun artmasında ve İslamiyet’in yayılmasında etkin bir rol oynadı.

FARABİ: Aristo’nun etkisinde kalmıştır. Bilimleri fizik, matematik, metafizik, bilimler olarak sınıflandırdı. Bu yöntem, Avrupalı bilginlerce de kabul gördü.

NİZAMÜLMÜLK: Selçuklu döneminde vezirlik yapmıştır. Siyasetname eseridir. Nizamiye Medreselerini kurmuştur.

MEVLANA: bilinen eseri Mesnevi ve Divan’dır. Şiirlerinde hoşgörü, insan sevgisi, ahlaki değerler gibi kavramları işlemiştir.

YUNUS EMRE: Tasavvuf şairi ve düşünürdür. Anadolu’nun Türkleşmesinde etkin rol oynamıştır. Şiirleri Divan adlı eserinde toplanmıştır.

NASREDDİN HOCA: Anadolu’da yaşamış halk eğitimcisidir.

HACI BEKTAŞİ VELİ: Anadolu’da Bektaşiliğin yayılmasını sağlamıştır. Düşünceleri ve öğretileri Dört Kapı Öğretisi adıyla yayılmıştır. Fevaidname, Nasihatler, Makalat gibi eserleri vardır.

AŞIK PAŞA: Türk dilinin gelişmesi için büyük çaba harcayan ve Türkçenin her alanda kullanılmasını teşvik eder. Şiirlerinde yurt sevgisi, dünya barışı, dostluk ve kardeşlik gibi kavramları tasavvufi dille anlatmıştır.

OSMANLI’DA EĞİTİM KURUMLARI

*Örgün Eğitim Kurumları

--Sivil Eğitim Kurumları:     Mektepler ve Medreseler

--Askeri eğitim Kurumları: acemi Oğlanlar Ocağı, Yeniçeri Ocağı, Enderun

*Yaygın Eğitim Kurumları

 Camiler, Tekkeler, Kütüphaneler, Sahaflar, Loncalar, Kıraathaneler, Rasathaneler

 

27-04-202327-04-202327-04-202327-04-202327-04-2023