TARİHİ YARIMADA'DA GEÇMİŞİN İZLERİ

Kültür ve medeniyet kavramları aslında günümüz dünyasının her şeyi hemen tüketmek anlayışının tersine biriktirmek üzerine kuruludur. Aynı coğrafyanın insanları yıllar boyunca biriktirirler. Önce olaylar birikir çünkü kültür ve medeniyetin ortaya çıkması için ortak bir yaşamı paylaşmalısınızdır. Savaşlar, göçler, ölümler, zaferler... Sonra bunları anlatırsınız; türkülerle, atasözleriyle, ninnilerle, ağıtlarla, masallarla... Sonra diliniz bunların hepsini saklar, biriktirir, gelecek kuşaklara aktarır. İşte bir kapı tokmağında, bir mezar taşında, bir servi ağacında ya da çocukken oynadığınız oyunlarda, hastalanınca içtiğiniz ıhlamurda, düğün çorbanızda, çeyizinizde, asker kınanızda, cami avlusundaki şadırvanda, kalenin surlarında, bayram lokumlarında tüm bu birikimler gizlidir. 

Alanya'mızı tüm bu kültür ve medeniyet unsurlarıyla gözlemlemek istediğimizde akla ilk gelen yer şüphesiz Alanya Kalesi'dir. Biz de öğrencilerimizle Alanya Kalesi'ne 15.05.2022 Pazar günü bir yolculuk yaptık. Bu yolculukta aslında Bizans zamanında inşa edilen kalenin yüzyıllar içinde nasıl Türk İslam kimliği kazandığını gözlemleme imkanı bulduk: Cumbalı evlerin dantelli perdelerinde, fesli mezar taşlarında, mezarlıklara diktiğimiz Allah'ı temsil eden servi ağaçlarında, çini işlemeli, hat yazılı Süleymaniye Camii'nde, acıkınca besmeleyle yediğimiz Alanya usulü gözlemede, turistlere yönelik kurulan ara çarşılardaki işlemeli şile bezi kıyafetlerde, tabii ki okunan öğle ezanında bizim yapmadığımız kaleye nasıl damgamızı vurduğumuzu gözlemledik. Değişimin en yoğun yaşandığı bu şehirde aslında geçmişin izlerinin hala bizimle beraber olduğunu ve buna sahip çıkmamız gerektiğini bir kere daha öğrencilerimize hatırlattık. 

Gezi bitiminde öğrencilerimizden gezi ile ilgili izlenimlerini ifade eden yazılar yazmalarını istedik. Öğrencilerimizden son derece olumlu dönüşler aldık. Bu etkinlikle öğrencilerimizde içinde yaşadığı kültür ve medeniyetin harmanlanarak günümüze ulaşması adına farkındalık oluşturduk.